Taşınabilir enerji olarak nitelendirilen batarya sektöründe tamamen dışa bağımlı olan Türkiye’nin bu eksiğini kapatacak proje, ASKON Konya Şubesi’nden geldi. Fizibilite çalışmalarında sona gelinen projeyle kurulacak batarya üretim tesisi, Türkiye’yi bu alanda uluslararası arenaya taşıyacak.
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Konya Şubesi, şehrin ve ülkenin ekonomik potansiyelini artırmaya dönük önemli çalışmalar yürütüyor. Biryandan Konya’daki üreticilere ihracat noktasında yol göstermeye çalışan ASKON Konya, diğer yandan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nda (DEİK) yaptıkları çalışmalarla da iş dünyasına ihracat yapmak için gerekli olan pazar kapısını aralıyor. Bundan da öte yeni hedefler doğrultusunda çalışmalar yapan ASKON Konya, şimdi de taşınabilir enerji alanında Türkiye’yi uluslararası arenaya taşıyacak bir proje üzerinde çalışıyor. İş insanlarından oluşan bir konsorsiyumla taşınabilir enerji alanında üretim yapmak için fizibilite çalışmalarında sona gelen ASKON Konya, Teknoloji Endüstri Bölgesi’nde yapımı düşünülen üretim tesisiyle Türkiye’de bir ilke imza atacak. Konuyla ilgili detayları paylaşan ASKON Konya Şube Başkanı Atilla Sinacı, sivil alanda kullanılabilecek her türlü batarya üretimini yapabilecek bir altyapı kuracaklarını söyledi. Sinacı, bu altyapının ilerde elektrikli otomobillerin bataryalarının üretimine de imkan sağlayacağına dikkat çekti.
DEĞER ÜRETİYORUZ
ASKON Konya Şube Başkanı Atilla Sinacı, ASKON Konya olarak yaptıkları çalışmalar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. ASKON’un Türkiye’nin güçlü bir iş insanları STK’sı olduğuna değinen Başkan Sinacı, bu anlamda Türkiye için bir sorumlulukları olduğunu söyledi. ASKON Konya’nın da bu doğrultuda birçok projeye imza attığını bundan sonra da atmaya devam edeceğini dile getiren Başkan Sinacı, şöyle devam etti, “Bizden önce gelen yönetim kurulu arkadaşlar da güzel projeler yürüttüler. Metal yorgunluğu olan arkadaşlarla değiş tokuş yaptık ve bir sinerji oluşturduk. Onun haricinde, bizler belli yaşlara geldik, bizden sonra gelecek genç nesillere de bu tecrübeli aktarmak gerekiyor. Bunu kurgulamaya başladık. Yönetim Kurulu Üyelerimizden 5 tanesi Genç ASKON’dan gelen arkadaşlar. Çünkü onların da hayata bakış açıları farklı, dinamikleri farklı. Onların dinamikleriyle bizim tecrübemizi birleştirdik. Öyle olunca farklı fikirler ortaya çıkıyor. Her Çarşamba günü toplantı yapıyoruz, Genç ASKON’dan arkadaşlar ve üyelerimiz de katılıyor. Biz üyelerimizin de aramızda olmasını istiyoruz. Çünkü bütün sektörlerden farklı farklı fikirler ortaya çıkıyor. Bunları bir potada erittiğimiz zaman Konya için Türkiye için güzel değerler ortaya çıkıyor.”
ÇATALHÖYÜK MİLLİ TARIM ZİRVESİ SÜRECEK
ASKON Konya olarak, şehrin gelişimi için çalıştıklarını, projelerin de buna göre şekil aldığını vurgulayan Başkan Sinacı, Çatalhöyük Milli Tarım Zirvesi’nin de bu projelerden biri olduğuna değindi. İlkini gerçekleştirdikleri zirveyi daha kapsamlı şekilde sürdürme düşüncesinde olduklarını belirten Başkan Sinacı, şunları kaydetti, “Çatalhöyük Milli Tarım Zirvesi’ndeki kurgu şuydu; Konya’nın tarım anlamında bir değeri var ve bu değerin ulusal ve uluslararası topluma duyurulması gerekiyordu. Bunu anlatalım istedik. İkincisi; UNESCO’nun tescillediği bir Çatalhöyük var. Bunu da anlatalım istedik. 2019’da bu zirvenin birincisini yaptık. Sonrasında ikincisini yapmak için planlarımız vardı. Çok daha büyük bir organizasyon yapacaktık. TORKU, Gıda Tarım Üniversitesi de paydaş olacaktı. Temellerini oluşturmuştuk. Ama pandemi dönemi yaşadığımız için yapamadık. Bu yıl da planlamamızı yaptık ama pandemiden dolayı bu sene de yapamayacağız gibi görünüyor. Toplumun biraz daha aşıya sahip çıkması gerekiyor. Bunu da her platformda söylüyoruz. Nasip olursa 2022 yılında 2. Çatalhöyük Zirvesi’ni kurgulamaya çalışıyoruz.”
İŞBİRLİĞİNİ ÖNEMSİYORUZ
ASKON Konya Şubesi olarak, birlik ve beraberliğin önemini bildiklerini, bu kapsamda da diğer iş insanı STK’larıyla da işbirliği içerisinde olma gayretiyle hareket ettiklerini vurgulayan Başkan Sinacı, “Diğer STK’larla da işbirliğimiz var. Konya’da 12 tane iş insanı STK’sı var. Hepsinin de farklı farklı iş kollarında değişik tecrübeleri var. Biz 12 başkanımızla pandemi öncesi dönemde toplantılar yaptık. Çok da verimli oldu. Biz Konya özelinde sorunlarımızı dile getirdik. Bu çok da verimli oluyor çünkü herkesin sorunlara karşı bakış açısı farklı. Bir de, herkesin alanında farklı tecrübeleri olduğu için bizi de besliyor bu durum. Biz de her sektörden bilgi sahibi oluyoruz. Bu birlikteliği aynı potada eriterek, bir fayda sağlamaya çalışıyoruz. Ayrı ayrı bir şeyler yapmaktansa, bütünleşerek bir şeyler yapmanın mutluluğunu yaşamak istiyoruz. Zaten insanları hep ayrıştırmak istiyorlar. Biz iş insanları STK’ları olarak bütünleşelim istiyoruz. İş insanı STK’ları olarak Konya’nın kalkınmasını, istihdamın artırılmasını, ihracatın artırılmasını amaçlıyoruz. O zaman neden ayrı ayrı yapalım bunu? Bunları birlikte yapalım. Yurtdışına da gideceksek beraber gidelim, yurt içinde seyahatler yapacaksak da beraber yapalım. Herkes ayrı ayrı fikirleriyle birlikte güç oluştursun istiyoruz” dedi.
İŞ İNSANLARI STK’LARI ÖNEMLİ
Başkan Sinacı, iş dünyasının kendini geliştirmek ve daha fazla üretim, daha fazla istihdam, daha fazla ihracat yapmak için iş insanları STK’larına üye olmaları gerektiğine dikkat çekti. Konuya bir örnekle açıklık getiren Başkan Sinacı, şöyle devam etti, “Geçtiğimiz günlerde Yönetim Kurulu’na katılan bir ASKON üye adayı arkadaşımız şu soruyu sordu; “Ben ASKON’a üye olursam bana ne tür bir katkısı olur?” Ben de şöyle bir örnekte bulundum; siz bir spor salonuna yazılıyorsunuz sağlık için veya fit bir vücut için. Ama spor salonuna yazılmak bir şey ifade etmiyor, spor salonuna gitmeniz gerekiyor. Dolayısı ile, üye olmak yetmiyor, buraya gelmeniz gerekiyor dedim. Buradan şuna varacağım; STK’lara insanların kesinlikle üye olması gerekiyor ama gitmesi de gerekiyor. Bizim 12 arkadaşımız 14 ülkede Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nda (DEİK) Yürütme Kurulu’nda. DEİK, ihracatta uluslararası pazarda şampiyonlar liginde. Geçen hafta bizim Genç ASKON Başkanımız ve birkaç arkadaşımız DEİK’te, Sudan Cumhurbaşkanı ile aynı masada toplantı yaptı. Yani biz ASKON Konya olarak Sudan’da neler yapabiliriz, Sudan’daki iş insanlarını Konya’ya nasıl getirebiliriz konusunda çalışmalar yürütüyoruz. DEİK bunu sağlıyor. Ama siz işin içinde olursanız bu gücü hissedersiniz. Sudan’ın haricinde 14 ülkeyle karşılıklı ihracat ve ithalatta firmalar arasında karşılıklı güven oluşmasını sağlıyoruz. Geçtiğimiz günlerde mesela bazı firmalar yaptıkları bir ihracatta dolandırılma noktasında sorunlar yaşamış. Biz bu tür konularda, firmalarımıza yardımcı oluyoruz. İhracat yapacağı ülkedeki DEİK masasındaki arkadaşlarla görüşerek, firmanın güvenilir olup olmadığı konusunda bilgiler alıyoruz. Böylece iş insanlarımızın zarar görmesini engelliyoruz. Bunun dışında, güzel üretimler yapan ancak bugüne kadar ihracat yapmamış firmalarımızı DEİK üzerinden kanallar açarak, ihracat yapmalarına vesile oluyoruz. Geçtiğimiz günlerde mesela ABD’ye bu şekilde 3 konteynır mal gönderdik. Bu bizi inanılmaz mutlu ediyor. Burada Konya kazanıyor, ülkemiz kazanıyor. Dolayısı ile sisteme ne kadar dahil olursanız o kadar fayda kazandırıyor.”
DEİK, BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
İş dünyasının gelişiminde DEİK’in önemine vurgu yapan Başkan Sinacı, “DEİK çok önemli. 14 ülkede yürütme kurulundayız. Bizim planlamamız ASKON Konya Şubesi olarak 25 ülkede temsilcimizin olması. DEİK farklı kazanımlar da sağlıyor. DEİK’in bir mottosu var; Ticari diplomasi diye. Biz bu konuyu Dış İşleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu Bey’le de konuştuk. Ülkeler bakanlıklar seviyesinde belli şeyleri konuşabiliyorlar. Orada bir hiyerarşi var mevkidaşlar anlamında. Ama biz iş insanları olarak, bağı daha da güçlendiriyoruz. Bu bağı samimi anlamda, hem kendi Türk kültürümüzü oraya yansıtmaya çalışıyoruz hem de karşı ülkedeki çalıştığımız insanları Türkiye’ye davet ederek, Türkiye’yi tanımalarını sağlıyoruz. Bu anlamda aynı zamanda turizm elçiliği de yapmış oluyoruz. DEİK bundan dolayı çok önemli. Biz ithalat-ihracat yapıyoruz ama aynı zamanda kendi medeniyetimizi de aktarıyoruz. Biraz olaya böyle bakmak gerekiyor. Aslında ihracatın en keyifli tarafı, ülkeye para kazandırmaktan ziyade, ülkenin güvenini dışarıya anlatıyor olmak. Uluslararası arena da Türkiye’nin güveni çok fazla arttı. Bundan dolayı zaten ihracatımız artıyor. İhracattaki temel unsuru güvendir. Kimse güvenmediği insanla ticaret yapmak istemez. DEİK’in de bu konuda oldukça büyük katkısı oluyor” ifadelerini kullandı.
KURUMSALLIK VURGUSU
Konya’nın Türkiye için çok büyük bir değer olduğunu kaydeden Başkan Sinacı, buna karşın Konya iş dünyasının potansiyelini daha iyi kullanmasının önemine işaret etti. Bunun için yapılabilecekler konusundaki düşüncelerini aktaran Başkan Sinacı, şu bilgileri verdi, “Konya’nın iç dinamiklerinde belli statikler var. Bu statikleri dinamiğe çevirmek lazım. Hem üyelerimizle hem de üye olmayan arkadaşlarımızla biz bunları konuşuyoruz. Konya’da bu bana yeter, Allah bereket versin diye bir anlayış var. Allah bereket versin evet ama, biz elimizdeki imkanları yeterince kullanmayıp, yatırıma dönüştürmeyip istihdam sağlamadıktan sonra, biz inandığımız dinle çelişmiş oluyoruz. Yüce Mevla; bir gününüz bir gününüzle uymayacak diyor. Biz de diyoruz ki; Bir gün bir güne uymayacaksa, her gün bir önceki günden daha fazla üretim yapmak lazım. Her yıl bir önceki yıla göre daha fazla istihdam oluşturmak lazım. Sanayicilerimiz büyümekten biraz korkuyorlar. Çünkü sistemi kontrol etmekte zorluk çekmeye başladı sanayicimiz. Firma sahiplerine diyoruz ki; kendinizi biraz yönetimden dışarı çekin. Futbol karşılaşmasındaki teknik direktör gibi görün kendinizi. Yukardan ve dışardan bakmanız lazım ki oyunu görebilesiniz. O şekilde yönetebilirsiniz. Çocuklarınızı sistemin içine entegre etmek için çok çok uzun yıllar önce çalışmaya başlamak lazım. Benim kuşağım yoruldu, çünkü sistemi belli bir yerlere getirdi. Ama bundan sonra yapılması gereken, sistemin daha kurumsal taşlar üzerine oturtulması. Bunlar için de birçok kurum ve kuruluş var; aile anayasası yapanlar, dışarıdan danışmanlık hizmeti verenler. Türkiye’deki birçok büyük dediğimiz firma, profesyonel yöneticilerle yönetiliyorlar. Mutlaka yukarda birisi olmalı, o yukarda olan kişi zaten sistemi buraya kadar getiren abimiz olmalı. O sadece abilik yapacak, sistemin kanallarını açma konusunda öngörülerde bulunacak. Yeni nesillerimize hata yapma alanları oluşturmamız lazım. Biz büyükler olacak tecrübelerimizi anlatacağız ama bu tecrübeyi dikte etmeyeceğiz. O yapacaksa yine hata yapsın. Eğer bu alanı açmazsak, yeni gelen nesil kendini mutsuz hissediyor, rahatsız hissediyor. Çünkü o hatayı yaşamak istiyor. Fabrika sahibi olarak kimse zarar görmek istemiyor haklı olarak. Her hatanın bir bedeli olacak mutlaka. Ama bu bedeli bir ödeyeceksiniz, iki ödeyeceksiniz sonra yeni nesil diyecek ki; benim büyüklerim haklıymış, biraz daha onlarla birlikte yol yürümeliyim diyecek. O hata alanlarını kendi kendine daraltmaya başlayacak. Yeni gelen çocuklarımızı bu alan konusunda rahatlatmamız lazım. Çünkü Z kuşağı bizden çok farklı bakıyor. Bizim tecrübelerimiz güzel evet ama onların da bakış açılarını üste koyup hareket etmek lazım. Sonuç olarak, Konya sanayisi olması gereken yerde değil. Yılsonunda ihracatımız muhtemelen 2.2 milyar doları bulmuş olacak. Ama bizim gözümüzdeki Konya sanayisi 10 milyar dolarlık ihracat yapma kapasitesine sahip.”
ÇUMRA OSB İYİ BİR PROJE OLDU
2015 yılında startını verdikleri Çumra Organize Sanayi Bölgesi (OSB) için düşündükleri projenin son durumuyla ilgili bilgiler veren Başkan Sinacı, “Çumra OSB zaten vardı ama çok küçük bir alandı. Bu alanın arka tarafında yaklaşık 9 milyon metrekarelik tarım vasfını yitirmiş bir arazi vardı. Bizler de dedik ki bu araziyi sanayiye kazandıralım. Bu anlamda ilgili bakanlıklar nezdinde çalışmalar başladı. Arazinin durumuyla ilgili analizler yapıldı. Tabi devlet nezdinde bürokrasinin işleyişine bağlı olarak, bugünlere kadar geldik. Çok şükür geçtiğimiz hafta 330 parselin onayı Sanayi Bakanlığı’ndan geldi. Dağıtımla ilgili Çumra OSB Müdürü ile görüşmelerimizi yapıyoruz. Bizim bu alanla ilgili 1058 müracaatımız vardı. Zaten bu müracaat sayesinde iş bu noktalara gelmişti. Bu müracaatları kapasite, istihdam, ihracat oranları nezdinde değerlendireceğiz. Çumra OSB’yi bu anlamda olması gereken yere taşıyacağız. Bu tabi sadece bizim çalışmamızla olacak bir şey değil. Çumra OSB ve Çumra Belediyesi de bizi destekleyecektik. Bizim amacımız, iş insanlarını oraya taşımak. Planlamamızı oraya göre yapıyoruz. Kısa zamanda oranın tamamını doldurup, oranın güzel bir şekilde faaliyet sürdürmesini sağlamayı istiyoruz” ifadelerini kullandı.
BATARYA ÜRETİM MERKEZİ KURULACAK
Başkan Sinacı, Türkiye’yi uluslararası alanda öne çıkaracak yeni bir projenin de müjdesini verdi. Taşınabilir enerji alanında yaklaşık 1,5 yıldır yürütülen bir projenin fizibilite çalışmasının sonuna gelindiğini söyleyen Başkan Sinacı, projenin detayları hakkında şu bilgileri paylaştı, “Ay sonunda fizibilite çalışmaları bitecek ve şirketleşmemizi de tamamlayacağız. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nden ön onay almıştık zaten, Sanayi Bakanlığı’ndan da Stratejik Yatırım Belgesi alıp, Konya’mızın ve Türkiye’mizin geleceğine imza atacak bir proje ortaya koyacağız. Projeyle, batarya üretim merkezi kuracağız. Türkiye’de batarya üretimi yok. Cep telefonunda, dronlarda, savunma sistemlerinde, sivil havacılıkta yani aklımıza gelen, kabloya takmadığımız ama kullandığımız bütün enerji sistemleriyle ilgili bir planlamamız var. Bununla ilgili de ön görüşmelerimiz tamamlandı. Sakarya Üniversitesi 20-22 yıldır bu konu üzerine çalışıyor. Bu projeyi de onlarla birlikte yürüteceğiz. Türkiye’de üretimi yapılmadığı için bizi çok heyecanlandırıyor bu proje. İlk 3 yıl içerisinde 500 Megawatt üretim yapacağız sonrasında 5. ya da 6. yılda 1 Gigawatt’a çıkacağız. Batarya enerji sektörüne böylece şampiyonlar ligine adım atacağız. İnşallah yılsonuna doğru uluslararası kamuoyunda bir etki yapmaya başlayacağız. Bizim için bu milli bir mesele. Çok yüksek bedelli bir yatırım. Yaklaşık 100 milyon doların üzerinde bir yatırım. Biz bir adım atalım, mutlaka yabancı yatırımcılar da yanımızda olacak, devletimiz de yanımızda olacak. Önemli olan Nohavı buraya çekmek. Çünkü şuan yüzde 100 yurtdışına bağlıyız bu alanda. Yurt dışındaki ülkeler dese ki size batarya vermiyoruz biz ne telefon kullanabiliriz ne de drone uçurabiliriz. Bu anlamda önemli bir proje. Elektrikli otomobillerin bataryaları konusunda da ayaklarımız yere basar hale gelince çalışmalarımız olacak. Bu konuyla ilgili TOGG’la da görüşmeyi planlıyoruz. Biz sivil kullanıma ait bütün bataryaların üretilmesi konusundaki altyapı çalışmalarını bitirmek üzereyiz. İnşallah taşınabilir enerji sektöründe 5 sene içerisinde şampiyonlar ligine çıkmayı hedefliyoruz. KSO Başkanı Memiş Kütükcü Başkan’la görüştük, çok da memnun oldu, Teknoloji Endüstri Bölgesi Başkanımız İbrahim Koyuncu ve heyetine de detaylı bir sunum yapacağız. Bizleri kırmayacaklarını düşünüyoruz. Ülkeye değer katacak bir merkez olacağı için ASELSAN Konya’nın yanında böyle bir merkez kurmayı planlıyoruz.”